26.12.2017, 17:43
Bugün sizlere yine kendi başımdan geçen, Tus’a hazırlanırken yaptığım ve beni daha iyi bir puandan alıkoyan hatalar listemdenbahsedeceğim. Keşke bu hataları yaparken idrak edebilseydim ve çözümlerini sıralasaydım ama malesef listeyi hazırlandığım sınav tamamen geçtikten sonra çıkarttım. Yani pratik açıdan bana bir yararı şimdilik olmamakla birlikte her zaman dediğimiz gibi “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok” felsefemize göre sizler için yararlı olacağını düşünüyorum.
Sınava 3 ay hazırlanıp puanımı 32’den 60’a nasıl yükselttiğimi anlatan bir önceki yazımı buradan okuyabilirsiniz.
Tekrar belirtmemde fayda var, ben ne girdiği her sınavdan 70 ve üzeri alan bir tusmasterim ne de bu işi kendine meslek edinmiş bir profesyonelim. Çoğunluktan biri olarak paylaştığım bu deneyimlerim ağır mecburi hizmet koşulları altında inim inim inletilirken vücut bulmuştur. Bu açıdan sizlere en yararlı ve bir o kadar da basit-kullanışlı tavsiyelerden oluşacağına inanıyorum.
Gelelim hatalar listeme.
Uzun girizgahımdan dolayı listeyi bu yazımda çok uzun tutmayacağım ama en önemlilerini şöyle sıralayabilirim:
1. Ne Çalışacağım Anksiyetesi
Ben bunu program manyaklığıyla aynı kategoriye koyuyorum. Hepimizin tus çalışma süreçlerinde genel olarak çalışma periyoduna neredeyse denk bir plan yapma dönemi olmuştur. İşte ondan bahsediyorum.
Dünyanın en gereksiz işi.
Sen hayatında belki hiç Farmakoloji okumamışsın dönem 3’ten beri, ilk defa gördüğün çince gibi bir şey bu. İçeriğini, neyin ne kadar zor olduğunu, asıl sınavda nerelere vurgu yaptıklarını bilmiyorsun. Ama bunun üzerinde günlerce ve hatta abartmıyorum aylarca masa üstünde bu bilinmezliğe nasıl çalışacağının, neresinde daha fazla neresinde daha az zaman ayıracağının planlamasını yapıyorsun.
Bir nevi data olmadan süreç işletiyorsun -ki bilime taban tabana zıt bir şey yaptığın-
Çare: Sınava hazırlanan arkadaşlarımın planlarını en fazla 2-3 güne yaymalarını öneriyorum. Biliyorum uzun süreçlerden önce plan yapmak kadar tatlı bir şey yok ama inanın yaptığı planı 15 günden fazla saati saatine uygulayabilen kişi henüz bu evrende yok.
2. Çalışmaya Bir Türlü Başlayamamak
Kişisel nedenlere göre değişmekle beraber o müthiş planı uygulamak için masaya oturup tatmin edici bir zaman diliminde çalışmaya başlamak ve bunu sürdürmek sürecin ve saydığım maddelerin değiştirilmesi, uygulanması en zor kısımlarından biri. Her zaman ilk adımı atmak zordur. Hele bu ülkede hekim olarak yetiştirilmiş bir anadolu evladı için girişimcilik, bilinmeze yolculuk gibi çılgın fikirler her zaman gece tuvalet kapısında oturmuş size bakan Bülent ERSOY’dan daha korkutucudur.
Çare: -her ne olursa olsun- oturup bir kelime anlayamayacak dahi olsanız Tus çalışmaya başlamaktır. Yani bir devlet memuru gibi, buna zorunluymuş ve bir beklentiniz yokmuş gibi 2-3 gün dişinizi sıkmanızı öneririm.
3 günden fazla çalışıp da hala çalışmaya adapte olamayan kimseyi göremediğimi de söyleyebilirim.
3. Yavaş çalışmak ve çalışırken detaylarda boğulmak
İşte bu tus’a hazırlanırken yapılacak en kötü 10 hata listesine kafadan ilk 3’ten girecek bir hata. Listenin en afilli, en sağlam yerine yazsak yeridir.
İki kaynaktan aynı anda bakayım, olayın mekanizmasını öğreneyim daha kalıcı olur, bu konu benim için özeldir ve bilinmeyen hiç bir şey kalmaması gerekir, tus detayları yapanın kazandığı bir sınavdır gibi batıl inançlardan beslenir.
Çare: Buna kendimce bulduğum çare yine kendisi gibi obsesif bir harekettir. Başlıkları ezberlemek.
Her konunun detayına gireceğinize bu vakti fasiküllerdeki ana başlıkları sırasıyla ezberlemeye ayırın. İnanın bana bu obsesyon daha zevkli ve sizi konuyu ve o dersi bütüncül bir yaklaşımla anlamaya yarayan yararlı bir şey.
4. Acaba kaç puan alırımdüşüncesi
Molalarınızda ya da gece uykuya daldığınızda ve hatta sabah uyandırıldığınızda aklınıza ilk bu soru geliyorsa önce iyi haberden başlayayım, muhtemelen işinize yarayacak bir puan alacaksınız. Zira bu ileri seviye anksiyetelerden biri olup tus ile ilgisi olmayan, hazırlanmayan kişilerde görünmez.
Kötü haber ise sonuca hiç bir etkisinin bulunmaması.
Bir nevi turnusol kağıdı diyelim. Bir araç. Yararı ya da zararı olmayan bir araç.
Bırakmakta fayda var, molalarınız ya da uyku vakitleriniz en az çalışma saatleriniz kadar değerlidir.
Çare: Bırakmak için dünyadaki bir toz tanesini dahi yerinden oynatmaya aslında bir gücümüzün ya da etkimizin olmadığını bilecek kadar bir olgunluk gerekiyor. O da zamanla oluyor. Yani demek istiyorum ki siz ne yaparsanız yapın aslında her şey yine kendi bildiği şekilde ve üstün bir inatçılıkla akıp geçiyor.
5. Kaynak değiştirme çabaları
7 ölümcül günahtan biri.
Planı yaptıktan ve çalışmaya ilk adımı attıktan sonra bunu asla denememelisiniz. Hele ki birilerinin önerileriyle kaynak değiştirme işine asla girmemelisiniz. Bu bir tus klasiğidir ve tus çalıştığınız periyotta kaynak değiştirilmez.
Şöyle düşünün: bir sürü tus var, bekleyelim görelim bu kaynak tus için yararsız mıymış kendimiz test edelim. Belki sizin için kötü olan bir kaynak başka bir tusiyer için son derece yararlıdır.
Bu konu fazlasıyla subjektif bir konu olup sizlere optimum sayı ve şekilde bilgiyi verecek olan kaynaklar fasiküllerdir. Üzerinde her sene oynamalar, ekleme ve çıkarmalar yapılan bu kaynağın güncelini seçmek muhtemelen alacağınız puan aralığında sizlere kaynak açısından yeterli bir hizmet sunacaktır. Ben şahsen embriyoloji ya da Genel Cerrahi de dahil olmak üzere 32’den 60 puana çıktığım Tus’ta (ve diğerlerinde) bu fasiküllerden başka bir şeye bakmamıştım. Pişman da değilim.
Kaynak değişimi için son not: Sınava girdiniz, çıktınız. İstediğiniz gibi oldu ya da olmadı. Artık beğenmediğiniz, tekniğinize uygun görmediğiniz kaynağı değiştirebilirsiniz. Burada sakınca yok.
Başımdan geçenleri birileri de yaşamadan tecrübe edip yararlanabilsin diye yazdığım yazının sonlarındayım.
Yazdıklarım tamamen kendi tecrübelerim olup kişisel değişiklikleri elediğim, anlamlı çoğunluğa yararlı olabilecek klasiklerden oluşmaktadır.
Tekrar herkese kolaylıklar dilerim.
Sınava 3 ay hazırlanıp puanımı 32’den 60’a nasıl yükselttiğimi anlatan bir önceki yazımı buradan okuyabilirsiniz.
Tekrar belirtmemde fayda var, ben ne girdiği her sınavdan 70 ve üzeri alan bir tusmasterim ne de bu işi kendine meslek edinmiş bir profesyonelim. Çoğunluktan biri olarak paylaştığım bu deneyimlerim ağır mecburi hizmet koşulları altında inim inim inletilirken vücut bulmuştur. Bu açıdan sizlere en yararlı ve bir o kadar da basit-kullanışlı tavsiyelerden oluşacağına inanıyorum.
Gelelim hatalar listeme.
Uzun girizgahımdan dolayı listeyi bu yazımda çok uzun tutmayacağım ama en önemlilerini şöyle sıralayabilirim:
- Ne çalışacağım anksiyetesi,
- Çalışmaya bir türlü başlayamamak,
- Yavaş çalışmak ve çalışırken detaylarda boğulmak,
- Acaba kaç puan alırım düşüncesi,
- Kaynak değiştirme çabaları,
1. Ne Çalışacağım Anksiyetesi
Ben bunu program manyaklığıyla aynı kategoriye koyuyorum. Hepimizin tus çalışma süreçlerinde genel olarak çalışma periyoduna neredeyse denk bir plan yapma dönemi olmuştur. İşte ondan bahsediyorum.
Dünyanın en gereksiz işi.
Sen hayatında belki hiç Farmakoloji okumamışsın dönem 3’ten beri, ilk defa gördüğün çince gibi bir şey bu. İçeriğini, neyin ne kadar zor olduğunu, asıl sınavda nerelere vurgu yaptıklarını bilmiyorsun. Ama bunun üzerinde günlerce ve hatta abartmıyorum aylarca masa üstünde bu bilinmezliğe nasıl çalışacağının, neresinde daha fazla neresinde daha az zaman ayıracağının planlamasını yapıyorsun.
Bir nevi data olmadan süreç işletiyorsun -ki bilime taban tabana zıt bir şey yaptığın-
Çare: Sınava hazırlanan arkadaşlarımın planlarını en fazla 2-3 güne yaymalarını öneriyorum. Biliyorum uzun süreçlerden önce plan yapmak kadar tatlı bir şey yok ama inanın yaptığı planı 15 günden fazla saati saatine uygulayabilen kişi henüz bu evrende yok.
2. Çalışmaya Bir Türlü Başlayamamak
Kişisel nedenlere göre değişmekle beraber o müthiş planı uygulamak için masaya oturup tatmin edici bir zaman diliminde çalışmaya başlamak ve bunu sürdürmek sürecin ve saydığım maddelerin değiştirilmesi, uygulanması en zor kısımlarından biri. Her zaman ilk adımı atmak zordur. Hele bu ülkede hekim olarak yetiştirilmiş bir anadolu evladı için girişimcilik, bilinmeze yolculuk gibi çılgın fikirler her zaman gece tuvalet kapısında oturmuş size bakan Bülent ERSOY’dan daha korkutucudur.
Çare: -her ne olursa olsun- oturup bir kelime anlayamayacak dahi olsanız Tus çalışmaya başlamaktır. Yani bir devlet memuru gibi, buna zorunluymuş ve bir beklentiniz yokmuş gibi 2-3 gün dişinizi sıkmanızı öneririm.
3 günden fazla çalışıp da hala çalışmaya adapte olamayan kimseyi göremediğimi de söyleyebilirim.
3. Yavaş çalışmak ve çalışırken detaylarda boğulmak
İşte bu tus’a hazırlanırken yapılacak en kötü 10 hata listesine kafadan ilk 3’ten girecek bir hata. Listenin en afilli, en sağlam yerine yazsak yeridir.
İki kaynaktan aynı anda bakayım, olayın mekanizmasını öğreneyim daha kalıcı olur, bu konu benim için özeldir ve bilinmeyen hiç bir şey kalmaması gerekir, tus detayları yapanın kazandığı bir sınavdır gibi batıl inançlardan beslenir.
Çare: Buna kendimce bulduğum çare yine kendisi gibi obsesif bir harekettir. Başlıkları ezberlemek.
Her konunun detayına gireceğinize bu vakti fasiküllerdeki ana başlıkları sırasıyla ezberlemeye ayırın. İnanın bana bu obsesyon daha zevkli ve sizi konuyu ve o dersi bütüncül bir yaklaşımla anlamaya yarayan yararlı bir şey.
4. Acaba kaç puan alırımdüşüncesi
Molalarınızda ya da gece uykuya daldığınızda ve hatta sabah uyandırıldığınızda aklınıza ilk bu soru geliyorsa önce iyi haberden başlayayım, muhtemelen işinize yarayacak bir puan alacaksınız. Zira bu ileri seviye anksiyetelerden biri olup tus ile ilgisi olmayan, hazırlanmayan kişilerde görünmez.
Kötü haber ise sonuca hiç bir etkisinin bulunmaması.
Bir nevi turnusol kağıdı diyelim. Bir araç. Yararı ya da zararı olmayan bir araç.
Bırakmakta fayda var, molalarınız ya da uyku vakitleriniz en az çalışma saatleriniz kadar değerlidir.
Çare: Bırakmak için dünyadaki bir toz tanesini dahi yerinden oynatmaya aslında bir gücümüzün ya da etkimizin olmadığını bilecek kadar bir olgunluk gerekiyor. O da zamanla oluyor. Yani demek istiyorum ki siz ne yaparsanız yapın aslında her şey yine kendi bildiği şekilde ve üstün bir inatçılıkla akıp geçiyor.
5. Kaynak değiştirme çabaları
7 ölümcül günahtan biri.
Planı yaptıktan ve çalışmaya ilk adımı attıktan sonra bunu asla denememelisiniz. Hele ki birilerinin önerileriyle kaynak değiştirme işine asla girmemelisiniz. Bu bir tus klasiğidir ve tus çalıştığınız periyotta kaynak değiştirilmez.
Şöyle düşünün: bir sürü tus var, bekleyelim görelim bu kaynak tus için yararsız mıymış kendimiz test edelim. Belki sizin için kötü olan bir kaynak başka bir tusiyer için son derece yararlıdır.
Bu konu fazlasıyla subjektif bir konu olup sizlere optimum sayı ve şekilde bilgiyi verecek olan kaynaklar fasiküllerdir. Üzerinde her sene oynamalar, ekleme ve çıkarmalar yapılan bu kaynağın güncelini seçmek muhtemelen alacağınız puan aralığında sizlere kaynak açısından yeterli bir hizmet sunacaktır. Ben şahsen embriyoloji ya da Genel Cerrahi de dahil olmak üzere 32’den 60 puana çıktığım Tus’ta (ve diğerlerinde) bu fasiküllerden başka bir şeye bakmamıştım. Pişman da değilim.
Kaynak değişimi için son not: Sınava girdiniz, çıktınız. İstediğiniz gibi oldu ya da olmadı. Artık beğenmediğiniz, tekniğinize uygun görmediğiniz kaynağı değiştirebilirsiniz. Burada sakınca yok.
Başımdan geçenleri birileri de yaşamadan tecrübe edip yararlanabilsin diye yazdığım yazının sonlarındayım.
Yazdıklarım tamamen kendi tecrübelerim olup kişisel değişiklikleri elediğim, anlamlı çoğunluğa yararlı olabilecek klasiklerden oluşmaktadır.
Tekrar herkese kolaylıklar dilerim.